Sıkça Sorulan Sorular
.01
  1. İklim değişikliğinin CO2 ile bağlantılı olduğunu nerden biliyoruz ?
  2. CO2'nin sadece sıcaklık arttığı için artmadığını nerden biliyoruz ?
  3. Güneşteki etkinliğin ısınmaya neden olmadığını nerden biliyoruz ?
  4. Volkanik patlamalar, on yıllık insan faaliyetlerinden daha fazla CO2 ortaya çıkarmıyor mu ?
  5. Atmosferdeki CO2 seviyesinin insan faaliyetleriyle bağlantılı olduğunu nerden biliyoruz ?
  6. 1970'li yıllarda Buz Devrinin geleceğinden endişe duyuyorduk !
  7. IPCC nedir ?
  8. Araştırmalar iklim değişikliği konusunda belirsizlik oluşturmak üzere mi destekleniyor ?
  9. Ozon deliği nedir ?
 
İklim değişikliğinin CO2 ile bağlantılı olduğunu nerden biliyoruz ?
1.1

Son 650.000 yıldır atmosferdeki CO2 konsantrasyonlarının doğal aralığı milyonda 180 ile 300 parça (ppm) olmuştur. Bu veriler, buz katmanı tetkikleri sırasında binlerce yıl boyunca donan buzun içinde sıkışıp kalan havanın dikkatli şekilde analiz edilmesi sonucunda bulunmuştur.

Aşağıdaki grafik, 1950 yılına kadar sıcaklıkları da gösteren buz katmanı tetkiklerinin sonuçlarını göstermektedir. Grafikteki verilere göre 1950 yılına kadar atmosferdeki CO2 miktarı, 300 ppm'yi aşmamıştır.

Bu grafik atmosferdeki karbon dioksit miktarını göstermektedir
during the last 400,000 years until 1950 (reference the UNEP / GRID)

2005 yılında C02'nin atmosferdeki konsantrasyonu 370 ppm idi; bu değer, buz katmanı tetkiklerinden tespit edilen son 650.000 yıllık doğal sınırın (180 ile 300 ppm) üzerindedir.

Doğrudan atmosfer ölçümlerinin başlamasından bu yana, son 10 yılda karbon dioksit konsantrasyonlarında en hızlı yıllık artışla karşıya karşıya kalınmıştır (1960).

Bu grafik son 10.000 yılda atmosferdeki karbon dioksit miktarını göstermektedir
leading up to 2005, where the levels reach 370 ppm (reference the IPCC 4th report)

CO2'nin sadece sıcaklık arttığı için artmadığını nerden biliyoruz ?
1.2

Son birkaç yüzbin yıl boyunca sıcaklık, temel olarak dünyanın güneşin etrafındaki yörüngesindeki değişikliklere bağlı olarak değişiklik göstermiştir. Bu dönemde sıcaklıktaki bu değişiklikler gerçekten de atmosferdeki CO2 seviyelerini etkilemiştir. Ancak artık CO2 seviyeleri artık çok daha yüksektir ve son 650.000 yılda olduğundan çok daha hızlı bir şekilde artmaktadır; yani şu anki durum, son 650,000 yılda olan şeyden çok daha farklıdır.

Güneşteki etkinliğin ısınmaya neden olmadığını nerden biliyoruz ?
1.3

Dünya'nın güneş etrafındaki yörüngesindeki değişiklikler, son 650,000 yılda Dünya'da meydana gelen sıcaklık değişikliğinin temel nedeni olmuştur. 20'nci yüzyılın başlarına kadar, sıcaklığın güneş, Dünya'nın yörüngesi ve volkanik faaliyetlerle bağlantılı modelleri birbirleriyle uyumluydu. Ancak son 50 yılda görülen ısınmayı bu modeller açıklayamamaktadır; bu ısınma, simülasyonlara fosil yakıtlarının yanmasıdan kaynaklanan CO2 seviyelerinin katılmasıyla ancak açıklanabilmektedir.

Güneşin faaliyetleri ve kozmik ışınların etkisinin bu ısınmaya neden olduğu iddiaları tamamen spekülatiftir. Bunların iklim üzerinde bir etkisi varsa bile uydu gözlemlerindeki güneş ışımaları ölçümlerinde gerçek bir artış tespit edilememektedir ve bu, CO2 ve sıcaklıktaki son artışları açıklayamamaktadır.

Volkanik patlamalar, on yıllık insan faaliyetlerinden daha fazla CO2 ortaya çıkarmıyor mu ?
1.4

Hayır. Bu yaygın bir yanlış inanıştır. Bu doğru olsaydı CO2 kayıtlarının her bir patlamaya işaret eden ani artışlarla dolu olması gerekirdi. Tüm dünyadaki sayısız numune istasyonundan gelen verilerin analizinde bu ani artışlar görülmemektedir; tersine CO2 trendi son derece düzdür.

Tüm volkanlardan olan toplam CO2 emisyonu, insan faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonun 50'de biri kadardır.

Volkanlardan olan CO2 emisyonlarları ile insan faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarının karşılaştırılması :

Bilim adamları, volkanların yılda atmosfere 130-230 milyon metrik ton (145-255 milyon ton) CO2 boşalttıklarını hesaplamıştır (Gerlach, 1999, 1992). Bu hesaplamalar hem havaaltı hem de denizaltı volkanları içermektedir. Fosil yakıt yakma, çimento üretimi ve gaz yakma da dahil olmak üzere insan faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonları yılda yaklaşık 22 milyar metrik tona (24 milyar ton) ulaşmaktadır (Marland vd., 1998). İnsan faaliyetleri, volkanların atmosfere boşalttığı CO2'in 150 katından fazlasını açığa çıkarmaktadır ve bu da Kilauea gibi yaklaşık 17.000 ek volkanın emisyonlarına denktir (Kilauea yılda yaklaşık 13,2 milyon ton emisyon yapmaktadır).
Ayrıntılı bilgi için bkz. http://volcanoes.usgs.gov/Hazards/What/VolGas/volgas.html

Atmosferdeki CO2 seviyesinin insan faaliyetleriyle bağlantılı olduğunu nerden biliyoruz ?
1.5

Atmosferdeki CO2 miktarının arttığı artık kesin olarak kanıtlanmış bir gerçektir. İnsan faaliyetlerine ilişkin tarihi kayıtlara bakarak bunun insan faaliyetleriyle bağlantılı olduğu anlayabiliriz. Fosil yakıtları sanayi devriminin başlangıcından itibaren yakılmaktadır ve bunun yanı sıra ormanlar daha önce görülmeyen hızlarla yok edilmektedir. Bu süreçler organik bileşikleri karbon diokside dönüştürmektedir. Atmosferdeki CO2 içeriğini 500 ppm'ye çıkarmaya yeterli düzeyde karbon dioksit üretilmiştir. Şans eseri okyanusların ve biyosferin bu CO2'in bir kısmını emme kabiliyetinden dolayı gerçekte bu seviyelere ulaşılmamıştır. Ne yazık ki, okyanusların ve biyosferin emebileceğinden daha hızlı şekilde CO2 üretmekteyiz.

Atmosferdeki CO2 seviyesinin insan faaliyetleriyle bağlantılı olduğunu bilmemizin diğer bir yolu da karbon tarihlendirmeye benzer bir şekilde karbon izotoplarının analiz edilmesidir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Real Climate.

1970'li yıllarda Buz Devrinin geleceğinden endişe duyuyorduk !
1.6

Bu kısmen doğrudur; bir buz devrinin yaklaşmakta olduğu şeklinde bazı kehanetler vardı. Ancak o zaman yapılan uyarılarla günümüzde küresel ısınma konusunda yapılan uyarıları karşılaştıracak olursanız büyük bir fark olduğunu görürsünüz.

Bugün dünyanın ısındığına yönelik yaygın bir bilimsel uzlaşma vardır ve bu, ulusal akademiler ve tüm önde gelen bilimsel kurumlar tarafından desteklenmektedir. Yükselen sıcaklıklar hakkında uyarılar yapılmakta ve bunun insan faaliyetleriyle bağlantılı olduğu dile getirilmektedir. 1970'li yıllarda yeni keşfedilmiş olan buzul döngülerini ve "küresel kararma"dan kaynaklanan hafif bir soğuma trendini temel alan bir kitap, birkaç makale ve az miktarda bilimsel spekülasyon vardı. Bu konu her gün gazetelerde manşete çıkmıyordu. Yığınla bilimsel makale yoktu. BM sözleşmeleri imzalanmıyordu. G8 zirveleri yapılmıyordu. IPCC diye birşey yoktu.

1970'lerdeki Buz Devri uyarıları için ayrıntılı bilgi için lütfen bkz. RealClimate.

IPCC nedir ?
1.7

Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 1988 yılında Dünya Meteoroloji Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından kurulmuştur. Şubat 2007'de IPCC tarafından yayınlanan değerlendirme raporuna göre, küresel ısınma "her yerde görülmektedir." IPCC, küresel ısınmanın insan faaliyetlerinden kaynaklanma olasılığının çok yüksek olduğunu (yüzden 90'dan fazla) belirterek çok ciddi uyarılarda bulunmuştur.

Araştırmalar iklim değişikliği konusunda belirsizlik oluşturmak üzere mi destekleniyor ?
1.8

İngiltere'nin Royal Society'si Eylül 2006 tarihinde, dünyanın en büyük halka açık şirketi olan Exxon-Mobil'in, 1998 ile 2005 yılları arasında, sera gazı emisyonlarının küresel ısınmaya yol açtığı şeklindeki giderek kuvvetlenen uzlaşmayı sorgulayan 43 adet advocacy grubuna yaklaşık 16 milyon dolar ödediğini bulmuştur.

UCS'nin strateji ve politika müdürü olan Alden Meyer, "ExxonMobil, aynen sigara şirketlerinin ürünlerinin akciğer kanserine yol açtığını yalanlamaları gibi, küresel ısınmanın insandan kaynaklandığı konusunda kuşku yaratmaya çalışmıştır" demiştir.

Küresel petrol ve doğal gaz piyasası 2005 yılında toplam 3200,9 milyar dolar gelir elde etmiştir; bu da önceki yıla göre yüzde 27,4'lük bir artışa karşılık gelmektedir.

Ozon deliği nedir ?
1.9

Birçok insan dünyanın ozon tabakasının incelmekte olduğunun farkındadır. Yakın zamanlara kadar aerosol ürünlerinde CFC itici kimyasal maddeleri vardı ve bu maddelerin atmosferin üst katmanlarındaki ozonu yok ettiği kanıtlanmıştır. Birçok ülke CFC kullanımı yasaklayan ya da en aza indiren yasal düzenlemeler yapmıştır.

Bu niçin önemlidir? Ozon katmanındaki delikler bizlerin zararlı morötesi ışınlara maruz kalmamanıza yol açar. Bu ışınların deri kanseri, katarakt ve bağışık sistemi bozukluklarıyla bağlantısı vardır. Ayrıca ürün verimlerini düşürdüğü ve tüm dünyadaki okyanus canlıları ve amfibik popülasyonlar üzerinde sağlığa zararlı etkileri olduğu düşünülmektedir.

Ozon deliği hakkındaki bazı yaygın yanlış inanışlar şunlardır:

  • Ozon katmanındaki 'delikler' daha fazla güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasına yol açarak küresel ısınmaya neden olmaktadır.
  • Atmosferdeki karbon dioksit miktarındaki artış ozon deliğine neden olmaktadır.
  • Güneş, ozon katmanında delikler açmaktadır.

Ozon deliği küresel ısınmaya yol açmamaktadır, ancak artan morötesi ışınların etkileri konusunda kaygı duymamız yerindedir.

Ne yapabilirim? Bazı CFC ürünleri halen kullanılmaktadır; bunlar çoğunlukla soğutma ünitelerinde bulunmaktadır. Evinizde ya da arabanızda ozonda delinmeye yol açan kimyasal maddeleri içeren klimalar bulunabilir; eğer bu maddeler atmosfere salınırsa, zarara yol açacaktır. Cihazlarınızı tamir ettirirken soğutucu maddeleri güvenli şekilde muameleye tabi tutacak ve çevreye zarar vermesi riskini önleyecek tanınmış bir servis şirketini seçin.